1 Nisan 2020 Çarşamba

YAVUZ SAMUR'UN "YENİ BİLDİRİMİNİZ VAR, DİJİTAL ÇAĞDA ÇOCUK YETİŞTİRMEK" KİTABI ÜZERİNE... 

Her anne babanın arayıp da bulamadığı kitabı yazmışlar. Ahanda tam olarak burada: Yavuz Samur - Yeni Bildiriminiz Var - Dijital Çağda Çocuk Yetiştirmek! "Yahu bu bizim çocuğu teknolojik araçların esaretinden nasıl kurtarırız? Bir bilen var mı?" diye soran her anne-babanın, her dede-nenenin okuması gereken bir kitap. Çocuk yetiştirirken onun teknoloji ile içli dışlı olmasına engel olamayan ve bu yüzden de ciddi anlamda vicdan azabı çeken bütün anne babalar için yazılmış bu kitap. Dijital çağda yaşıyoruz ve bu çağda nasıl çocuk yetiştireceğimize yönelik pek bir şey de bilmiyoruz. İnsanoğlu önüne çıkmamış bir soruna çözüm bulamaz. Önündeki sorunu çözer. Dijital çağda çocuk yetiştirmek önümüzdeki sorun. Şimdi onu çözmeye çalışıyoruz. Bu kitap da buna yardımcı olmaya çalışıyor.

Teknoloji kullanımı konusunda itidalli olamayan, elinden telefon düşmeyen teknoloji bağımlıları da mutlaka okumalı. Sadece çocuklar değil biz yetişkinler de teknoloji bağımlılığı konusunda oldukça ileri bir seviyedeyiz. Hatta çoğu çocuk ebeveyni yüzünden teknoloji bağımlısı oluyor. Yazar bu kitapta çocuğunun teknoloji bağımlısı olmasına neden olan anne babalara da birtakım tavsiyelerde bulunuyor. Önce kendilerini bu bağımlılıktan nasıl kurtaracaklarını öğretiyor, sonra da çocukları için neler yapabileceklerini öğretiyor. Öğrenmeye niyeti olan anne-baba mutlaka bu kitabı edinmeli ve okuduktan sonra bu kitaptaki tezleri eşiyle teker teker irdelemeli, tartışmalı.

"Teknolojiyi niçin öcü gibi görmemeliyiz, onu niçin yok sayamayız?" Yazar bunların tamamına bilimsel incelemelerin ışığında yanıt veriyor. Bilimsel araştırmaların sonuçlarından hareketle çocukların teknoloji ile olan ilişkilerinin nasıl sınırlandırılması gerektiğini açıklıyor. Gerçek hayatta teknoloji hayatımızı kolaylaştırma noktasında inanılmaz imkânlar sunuyor bizlere. Fakat biz bu imkânların ne kadarının farkındayız, ne kadarını etkin bir biçimde kullanabiliyoruz? İşte orası biraz şaibeli... Akıllı telefon kullanarak İsveççe öğrenen düzensiz göçmenler var. Bir kısmı İsveçlilerden daha iyi konuşuyor o dili. Sizin çocuğunuz da öğrenebilir. Sabahtan akşama kadar Candy Crush oynayan kimseler de var. Bin yıl oynasalar o oyundan pek bir şey öğreneceklerini sanmıyorum. Hayırlısı...

Eğitim öğretimde teknoloji kullanımına karşı olan mağara adamları ve kadınları da mutlaka okumalı. Neyse ki ben bunlardan biri değilim! Yok efendim silikon vadisindeki kodomanların çocuklarını gönderdikleri okulda hiçbir teknolojik alet yokmuş da yok efendim Bill Gates'in çocuklarının akıllı telefonu yokmuş da Steve Jobs çocuklarına İphone kullanmayı yasaklamış da bla bla bla... Mağara uygarlığına geri dönmediğimiz sürece teknoloji bizim hayatımızda var olmaya devam edecek, gerçi mağara uygarlığı bile teknolojik araç kullanmış, o ayrı mesele... Hattâ mağara uygarlığında o duvar resimlerini çizen homo ludensler günümüzde yaşayan pek çok insandan daha ileri düzeyde bir "teknolojik insan" olarak kabul edilebilir ve bu bir öznel yargı değildir!

Akıllı telefonları, tabletleri, bilgisayarları yok sayamazsınız. Zira varlar! İnanmayan varsa bi zahmet saklandığı yerden kafasını uzatıversin, atıvereyim kafasına şu akıllı telefonu, o zaman var mıymış yok muymuş anlar. 😂 Neyse gırgırı bırakalım efendim. Teknoloji var ve onun varlığını ne yaparsanız yapınız yadsıyamazsınız. Gelecekte de var olmaya devam edecek. Hatta gelecekte hayatımızda daha fazla yer edinecek. Buna hiçbir şekilde engel olamayacağımıza göre teknoloji ile yaşamayı öğrenmeliyiz. Onun, sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerini en alt seviyeye kadar indirerek yaşamımızı devam ettirmeliyiz. Hayat bir şekilde sürmeli çünkü. Ha, sürdürmeye niyetiniz yoktur belki, onu bilemem, iki medeni insan gibi ayrılırsınız efenim, zorla güzellik olmaz, değil mi?

Bu kitapta yazar teknoloji ile birlikte sağlıklı bir yaşam nasıl sürülür onu anlatıyor. Teknoloji ile "seviyeli bir ilişki" sürmeyi düşünenler için yaşam tüyoları var efendim. Teknoloji ile olan ilişkisi "kara sevda" düzeyinde olanlar için de bu kara sevdadan kurtulma yolları var efendim. Benim gibi teknoloji ile olan ilişkisi "tek gecelik aşk" modunda olanlar için ise pek bir öneri bulamadım. Şaka şaka... Ben de çok şey öğrendim bu kitaptan. Bu kitabı okuduktan sonra sosyal medya araçlarını kullanmaya bir süre ara verdim. Bu durumdan gayet de memnun kaldım. Kullanmama eylemimi sürdürüyorum. Ben böyle iyiyim, umuyorum ki siz de sosyal medyadaki gereksiz varlığıma maruz kalma zahmetinden kurtulduğunuz için tez vakitte iyi olursunuz.

"Az sosyal medya çok huzur!"
 😊😊😊😊😊

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder